Kayıtlar

MARTIYIM BEN

Tam bir ay vardı gökyüzünde.Kadın karanlığın sesini dinlerken gördü,o muazzam güzelliği.Bir müddet gözlerini kaçırmadan baktı dolunaya.Ne de güzeldi!...Tüm karanlığa inat öylece duruyordu işte gözlerinin önünde.Gençliğinde de yapardı bunu...Boş gözlerle bakıp geçmişini,geleceğini,şimdisini düşünürdü.Ayın üzerindeki siyah gölgeleri seçmeye çalışır,birşeylere benzetip,canlandırırdı üstelik hayallerinde. O zamanlar daha çok minik sevimli nesnelere benzetir,daha basit çocuksu duygularıyla derinleştirirdi hep. Hayallerinin ötesindeydi şimdilerde ya da bir hayali var mıydı ,onu da bilmiyordu ama emin olduğu bir şey varsa ,o da olmak istediği yer bu pencerenin önü değildi. Kimsenin merhametine ihtiyaç duymayacak kadar güçlü,kendisine acıyacak kadar acizdi.Bazen elinde olanlara şükrediyor ,çoğu zaman da sahip olamadıklarına hayıflanıyordu.Kimilerinin adını dengesiz bir ruh hali olarak ortaya koyduğu düşüncelerini severdi... Bir öyle bir böyle olmak terazinin iki kefesiydi onun için...Akla
Göster Kendini... ........ve umursuzluğun keyfine vardığın andır kandığın....Biraz sarsıp kendini taşları yerinden oynattın mı?? Yok saydıklarının  yan yun da dursa varlığına,aslında şimdi herşeyin yerlebir oluşuna tanık oldun mu?Nefes al da görelim enkaz bulutunun içinde....Ciğerine çeke çeke umursama bakalım.....Ayağının altında kayan taşlara basarak, tökezlemeden yürü hadi ...Artık seni kimsenin kandıramadığı andasın ,en zor olanında saatin.....Kendi elinden tut önce...Önce kendine gülümse...Sen olmayı öğren...Korkularına bak,isteklerine....Nerde olmak istediğine bak şimdi...#tuanaaytu.blogspot.com

Bırakın bulaşsınlar.....

Resim
Onbeş onaltı yaşlarımdaydım...Normal şartlarda  başımda kavak yelleri esmeliydi ama çok daha büyüktü benim fırtınam...Kitaplarım vardı ,mis gibi kokan sayfalarım....Altlarını çizdiğim, gerçeğe çok yakın cümlelerim vardı satırlarında... Sosyal medya diye birşey yok tabii o zamanlar...Herşey fazlasıyla gerçekti anlayacağınız,  masalların dışında....Sosyal insanlar vardı ya da senin sosyalleşmek istediğin insanlar...Güzeldi be.... Bir gün öncesinden saat belirlenir,toplanıp sinemaya falan gidilirdi...Okulu kırıp biyerlerde bişeyler içmek ne büyük heyecan..."Ya birisi görürse!... "😉😄Eee her olaydan her an haberimiz olmadığı için, konuşacak konu da hiç bitmezdi.... Bir onları severdim ben,bir de onlarla geçirdiğim anları... Güzel insanlardı hepsi... Karikatürlere de ilgim çok fazlaydı...Guzel anlamlı sözlere de....Hatta begendiklerimden oluşturduğum bir defterim bile vardı...Sayfalarında en sevdiğim karikatürler, en anlamlı buldugum sözler bulunurdu. İtiraf etmeliyim ki ,ann

UMURSAMA...

Paldır küldür yaşayın hayatı....Deli dolu sevin biraz da....Sımsıkı sarılın sevdiğiniz birini görünce...Kahkahalarınızdan utanmayın....Ne olmuş yani yan masadakiler dönüp bakmışsa... Öfkelendiginiz bir anda, avaz avaz bağırın mesela....Söyleyiverin duymak istemediklerini....Gözlerinizi kocaman açmanıza  gerek yokki ....Kirpiginizin ucundaki damla zaten düşecek birazdan...Amaaan bırakın, salıverin kendinizi !!!.... Düşundüm de ;agladığımız da neden özur dileriz ki karşımızdakinden,anlamsız degil mi sizce de...Özür yerine ,burnumu var gücümle fınkırabilmeliyim peceteme...Yan masadakiler mi? ...Kimin umrunda.... ve aynı peçeteye silebilmeliyim gözyaşlarımı umarsızca...Kalemimin bulaştığı gözyaşlarımdan neden utanacakmışım ... Sıkılmadınız mı naiflikten,kim ne der'lerden gına gelmedi mi size de....Özgür bırakın düşüncelerinizde hapsolmuş kelimeleri.... Ardına saklandığınız her nevarsa şöyle bi kenara fırlatın bakalım.... 😉🤗Kim nerde ne kadar görelim....

ÜŞÜRÜM BEN.....

Resim
... Usul usul yağan yagmurun yüzüme dusmeşine izin veriyordum ... Soguktu ve icim titriyordu....Eskiden de böyleydim ben...Üzgün olduğum anlarda okulun bahçesinde tek başıma oturur,yağmur ya da kar altinda ıslanır,üşüyerek sanki kendimi cezalandırırdım... Garip geliyor tabii şimdi düşündüğümde ama aynı alışkanlıga devam ediyorum.... Bugün yine oncelerdeydim ben... Islanmak da üşümek de bugün sadece huznumden değil,mutlulugumdan,özlemimdendi... Funda ......çocukluğum ,öncem, şimdim ve sonram.....Kardes olmak için kan bağının şart olmadığına inandığım,melek kalpli yüzü guzel,ruhu güzel, can dostum..... Onca saat birlikte olsak bile,evin önüne geldiğimizde ,bir türlü ayrılamayan, sohbetin bitmesine izin vermeyen iki iyi arkadaştık biz ....Derslerde gülmekten kendimizi alamaz,nedenini soran olursa daha fazla katılır ve konuşamazdık....Her zaman gulemezdik tabiiki....Hangimizin gözü yaşlansa ,digerinin de hemen çenesi titremeye ,gözleri buğulanmaya baslardı ...Kırık dökük hayatl

Kanatlara....

Beslerim ben kusları bilmezsiniz... Bilmezsiniz dillerinden anladığımı Kanatlarına yazdığım notları... Camımın önünde  evimin Kusları bekler Ustelik ellerimle beslerim... Ürkek bakışlarında Göremezsiniz gizli beni Her kanat çırpışlarında Duymazsınız kalp duamı Cıvıltılarını, bir ben bilirim.... Süzülüşlerini izlerim maviden Tekrar gelin,yine gelin Beslerim,su veririm söz.... Duamı yinelerim Kanatlarınızla ugurlarım mevlaya... Ben hep sizinle iyiyim....                                 EBRU ARPAĞ

Yalnız mısınız?

Yalnızlığın tanımını yapabilirsiniz pekala...kendinize göre tabi...Kimi yanında kimsenin olmaması,kendi kendine kalma hali olarak tanımlayabilir.Ya da şu sosyal medya sözlerindeki "kalabalıkların arasında da yalnızdır insan"gibi biraz daha süslü söylemler de olabilir. Aslında çok dogru bu söz. ...Öylesine soylenmis falan değil yani...Çoğu zaman hemen hemen herkes bunu hisseder...Onca kalabalığa rağmen sesini duyanın olmamasını, dinler görünseler bile hiç kimsenin aslında hicbirseyi anlamadıklarını bilir....Hisseder....Konuşmaktan vazgeçer artık....Sessiz çığlıklara dönüşmüştür bir kere duyguları,nedenli zorlasa da faydası kalmamıştır. Öyle bir hal olur ki bazen, ağlamaktan şişmiş gözlerinizi gören, ama bunun nedenini bile sormayan,gününün nasıl gectigiyle ilgili hiçbir merakı olmayan,size gulumsetebilmek için tek bir söz soylemeyen,tek bir hal tavır bile takinmayan onlarca insan yanınızda olsa ne olur.... Kocaman yalnızsın işte. ....Ama insanların için de değil ....insana